23 Kasım 2009 Pazartesi

Arada Kaldık


Arada kalmış bir nesiliz biz. Ne eskilerin eskisinde kalıp değerlenebildik, ne yeniye ayak uydurabildik. Bir darbenin acısını yaşamadık belki. Ne evlerimiz basıldı, ne arkadaşlarımız öldürüldü. Omuz omuza yürümedik sokaklarda kimseyle. Ya da korkuyla girmedik evlerimize.

Biz arada kaldık. Sokaklarda oynadık belki üstümüz başımız çamur, ama oyun konsollarına çok alıştık. Siyah beyaz televizyonu gördük belki, ama renklerini çok sevdik. Uzaktan kumanda ne bilmezken, şimdi o olmadan kanal değiştiremez olduk. Ve kumanda kimdeyse hakimiyet onda artık evlerde.

Radyo tiyatrosu dinledik evlerimizde, elektriğin olmadığı uzun gecelerde. Mum ışında oyunlar ürettik kendimize. Ama bilgisayarı çok sevdik. İnternetsiz kaldığımızda elimiz kolumuz bağlanıyor artık. Anlık iletilerle yaşıyoruz hayatı, uzun sohbetler çocukluktaydı.

Biz arada kalmış bir nesiliz. O yüzden ne gidebiliyoruz, ne kalabiliyoruz bir yerde. Zaman oldu en büyük düşmanımız. Ne beklemeyi bilebildik, ne bekle demeyi. Git demek kadar kolay olmadı "kal"lar. Hep bir yetişme telaşı. O yüzden ne düşürdüklerimize bakıyoruz, ne arkamızda kalanlara. Bir sonrakini merak ediyoruz hep. Ne şeytana uyuyoruz, ne meleği duyuyoruz.

Biz dönüşüme yenilmiş bireyleriz. O yüzden kendimizle savaşımızı hiç bitiremiyoruz. Hep bir değişim peşinde kendimizi kaybediyoruz. Aynaya baktığımız her gün farklı biri karşılıyor bizi. Biz yitik bir nesiliz, o yüzden dolu gibi görünse de bitik hayatımız.