Küçük bir çocukken uyumak için hep masal dinlerdim annemden. Her gece farklı birşey anlatır ve ben hiçbir zaman sonunu bilemediğim hikayeler dinlerdim. Bazılarına rüyamda devam eder, bazılarını ise belirsizliğe süreklerdim. Ama yarım kalana hiçbir zaman devam edilmezdi. Her gece başka bir masal.
Belki de bu yüzden yarım kalmış hikayeler yaşıyorum hep. Hep bir şeyler eksik bitiyor hayatımda. Huzun içinde olmuyor artık uykular. Yenisi başlar mı bilinmiyor. Rüyada devam edilmiyor. Belki de sırf bu yüzden eksik biraz hayat.
Büyüdükçe yaralar da farklılaşıyor. Eskisi kadar kolay kapanmıyor. Diz kapağımın da yeri farklı artık. Her düştüğümde kanayan yer bu yüzden değişiyor. Ve yollardaki çakıl taşları görünmez birer hançer sanki artık.
Yarım kalıyor hikayelerim çocukluğumda olduğu gibi. Kırmızılar giymiş kız babaannesine hiç ulaşamıyor. Şekerden ev görünüp yenemeden uykuya dalınıyor. Ve uykular artık güneş ışığıyla bitmiyor. Gözlerdeki ışıkla birlikte kararıyor gün ve yeni bir hikaye bulana kadar aydınlanmıyor.
Annem yok başımda artık masallarım sürerken. Kendi masallarımı kendim yaratıp, yine kendime anlatıyorum. Üstüm açık uyuyorum bu yüzden çoğu zaman. Kimse unuttuğum ışığımı söndürmeye gelmiyor. Ve mutlu bitecek masallar bazen bir ölümle sonuçlanıyor...
Büyümek...
-
Kız evlatlar için büyümek eşittir kadın olmak değildir. Evlenmek falan hiç
değildir. Kadın olmak eşittir annenin ne kadar bıdı bıdı ettiğin huyu varsa
...
10 yıl önce
0 yorum:
Yorum Gönder