24 Mayıs 2008 Cumartesi

Neler Oldu?

Blog yazayım dedim ama yine beceremiyorum işte. Söylemek istediklerimi içimden söyleyip duruyorum bu tuhaf koşuşturma içinde.
Neler oldu.
Canım ev arkadaşım kaza geçirdi. Haberi nasıl aldığımı unutamıyorum. Ellerim titremişti. Allak bullak olmuştum. Hastane geçirdim çokça zamanımı. Çarşamba günü ameliyat oldu ve haftaya çıkacak. Şimdi sadece iyi olduğu için şükrediyorum.
Üniversitenin ilk yılında tanıştığım, iyi ki de tanışmışım dediğim, hayatımda çok önemli yerleri olan arkadaşlarım var. Evren bunlardan sadece bir tanesi. Ve Evren askerden geldi. Zor bir askerlik geçirdi. İstediğimiz her an ona telefonla ulaşamadık. Aslında doğru dürüst hiç ulaşamadık. Sayılı gün, çok sevdiğin birinden çok az haber alarak onu beklemek çok zormuş. Hepimiz bunu gördük. Ama işte nihayet, burda. Ait olduğu yerde.
Daha önce söylediğim gibi sevdiğim ve nefret ettiğim ufak şeyleri yazmaya başladım. Ama görüyorum ki artık eskisi kadar sinirlenemiyorum bazı şeylere. "O da öyle bir insan ne yapalım" demek gerekiyor hayatta demiştim. Bunu yapmayı başarmışım. Bunu da başarılar kısmına yazdım. Aslında güzel bir çözüm. Böylece karşındaki insanı olduğu gibi görebiliyorsun. Kalıplara sokma çabası var ya her insanda. Onu yeniyorsun. Bir şekilde, tesadüfen hayatının bir yerine koyuyor ya da koymuyor ve olduğu gibi görünce doğru bir karar verdiğini anlıyorsun. Ama 1 sene önce kızacağım şeylere kızmıyorum artık. Ne yapalım O da öyle bir insan.
Hep derdim ahım tutar diye. Gerçekten tutuyormuş bunu gördüm. Haksız yere beni üzen insanlar iyi olamıyormuş. Sevinmem gerekir belki buna ama sevinemiyorum ben. Ona da üzülüyorum. Ama elimde değil üzülünce de ah etmemek. Ama ahım tutuyormuş benim hep.
Bundan sonra daha düzenli yazmaya özen göstereceğim. Sarı not defterimde yazanları da yeteri kadar olduğunda buraya yazacağım.
Ve bir karar: istediğim, hazırlandığım ve ertelediğim şeyleri yapmaya başlıyorum yakında.

19 Mayıs 2008 Pazartesi

Sarı Not Defteri

Bugün not tutmaya karar verdim.
How I met your mother seyreden herkes meşhur sarı kağıdı bilir. Karar verilemeyen anlarda iyi ve kötü şeylerin yazıldığı ve karşılaştırıldığı kurtarıcı kağıt.
İşte oyle bir not defteri edinmek istiyorum ben de. Öğrendiklerim ve sinir olduklarım diye ikiye ayırmak kağıdı ve yazmak. Eften püften bilgiler, incir kabuğunu doldurmayacak ya da çok büyük sinir bozucu şeylerle doldurmak istiyorum.
Sonra belki bir ara burda da yazarım. Belki zamanla sinirim geçtikçe karalarım üstlerini. Belki de bi zaman gelir birilerinin gözüne sokarım. Bilemiyorum şimdiden.
Ama aynı gün içinde yeni öğrendiğim ve sinir olduğum birşey mutlaka çıkıyor.