19 Temmuz 2009 Pazar

Sen Gibi...



Uzun süre sonra sessizliğini bozan bir çocuk gibi çığlık atmak istedim. Sanki dünyayı ilk kez görüyormuş gibi, yüzüme çarpan ışıklardan rahatsız olmuş gibi, karanlığımın bitmesine sevinmiş gibi çığlık atmak ve isyan etmek...
Belki de ilk defa duyduğum ama bana çok tanıdık bir kokuya sarılmak sonra. O koku içinde kaybolup, yeniden aynı kokuda hayat bulmak. Ömrüm boyunca bana yaşadığımı hissettirebilecek tek kalp atışını duymak...
Bir çocuk gibi gülmek istedim sonra. Aklıma hiçbirşey getirmeden, kendimi sadece kahkahaya vererek. Sadece kulaklarımın duyduğu en güzel sesin gülüşünü dinleyip, en güzel yüzün gözlerine bakarak. Doyasıya gülmek istedim...
Konuşmak istedim bugün. Hiç durmadan anlatmak. Neden bahsettiğimi bilmeden, zamana aldırmadan, hiç susmadan konuşmak. Beni dinleyip dinlemediğine bile bakmadan hatta....
Bugün ilk defa koşmak istedim. Nefesim kesilene kadar, ayaklarım acıyana kadar koşmak. Hep çok sevdiğim yerlere hiç bakmadan, durmadan, dinlenmeden, soluklanmadan koşmak. Kendimden kaçmak istedim bugün. Kendimden kaçıp sen olmak....

0 yorum: