20 Ağustos 2008 Çarşamba

Bekleyiş...

Tüm geç kalışlarım sana, gerektiği anda yanında olmayışım, neredeydin diye sormana sebep oluşum belki de çocukluğumdandır. Hep bir heyecan içinde en son atlayışım vapura elimden tutar çekersin ve ben hiçbir zaman düşmeden yetişirim sanışımdan, içimdeki heyecanı dindirmek istememem her an gözlerini görüyormuş gibi hissetmemdendir.
Usulca yanına yaklaşıp başımı dayadığımda omzuna bunu söylemeni bekledim hep. Bir iyi ki geldin ıslansın dudaklarında ve ben bu ıslaklıkla susuzluğumu gidereyim istedim hep. Dudakların hiç değmedi dudağıma. Belki de bu yüzden çorak topraklar üzerinde, üzerim karla kapla, sessizce bir bekleyiş içerisindeyim.
"Zaman" der misin diye korkuyorum küçük bir çocuk gibi. Ben asla çarklara hapsolmamışken sen kocaman bir adam gibi karşıma dikilip "zaman" dersin diye korkuyorum. Geç mi kaldım diye soramıyorum. Çağırdığın zaman geleyim diye, yüzünü gördüğümde aydınlığım hiç bitmez diye, ben tam istediğinde yanında olurum diye hiç saate bakmadım.
Gözlerinle gelen yaz yağmurunda yürürüz belki seninle. Üstümüz başımız çamur içinde, aldırmadan. Sadece biz bir şehrin sokaklarını yeniden anlamlı kılarken, söylenenlere aldırmadan, bir çocukmuşum gibi elimden tutup öğretirken aslında bildiğim herşeyi yeniden, yeniden açan bir çiçeğin yapraklarını okşarmış gibi okşarsın yüzümü, saçlarımı diye sessizce durmuş bekliyorum.
Hiç susmayan insanlar içinde dolaşırken, kulaklarım sessizliğinden sağır olmuş, sadece gel demeni bekliyorum. Belki o zaman yeniden durur dünya, zaman. Ben yeniden başımı dayayıp omzuna geçmeyen dakikalarına adını kazırım gecenin. Bir şarkı söyler dudaklarımız yeniden...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Kızgın toprağa düşen yağmur damlası gibi kokuyor sensizlik, odamın penceresinde. Bekliyorum gülümsersin, çağırırsın diye beni. Ne sen geliyosun ne de gülümsüyorsun ama ben bekliyorum. Senin için belki bir yağmur damlası, benim için bir seldir gülümseyişin. Odamdaki hüznü önüne katıp sürükleyen denizlere.
Hep böyledir ya bu, sen beklersin o gelmez, o bekler öbürü gelmez ama hiç kimse kavuşamaz o'na. Böyle bir hikaye sanırım bendekide.
Demiş ya Bekleyiş diye...
Bekliyorum sanırım bende, Bekliyorum sen gel diye, beklerim o gelmesin diye ve beklerim Günüm Gelsin diye, Beklerim...