20 Ağustos 2008 Çarşamba

Sus Kalbim...

Çok uzak bir köşesinde dünyanın içimde hissediyorum herşeyi aslında olmadığını bilerek ve yakınlar uzak uzaklar yakın oluyor. Nedenini bilemediğim bu his, nedenini bilemediğim düşünceler getiriyor aklıma. Ve nedenini bilemediğim konuşmalar yapıyorum kendime, çevremdekilere, sessizliğe, geceye.
Kim inandırmıştı beni susmam gerektiğine bilmiyorum. Ama susar ve konuşmazdım. Hiç dökmedim içimdekileri, isteklerimi. Oysa şimdi birileri çıkmış söylemelisin diyor. Ne geliyorsa içinde, ne istiyorsan söylemelisin. Haykırmalısın hatta. hakkın senin diyorlar. Ama hak edilen yaşanmıyor ki dünyada. istiyorum demek getirmiyor ki istediğini. Ne yaman bir çelişki ki içimdeki ses de susamıyor artık. Azıcık daha yanıma yanaşsalar duyacaklar kalp atışlarımı. Atar gibi haykırışlarını. Bu yüzden uzak tutuyorum kendimden herkesi. az kaldı diyorum. Bak geçti 3te 1i. Ne kadar dayanırım bilmiyorum ama. Tutunduğum ve aslında olmayan dal az sonra kopacak gibi geliyor. Ne öğütler ne tavsiyeler veriyorum kendime. Yine de dinlemiyorum. Yalnızca artık susamıyorum ve alabildiğine haykırıyorum herşeyi. Kimse hiçbir şey duymuyor ama yine. Şimdilik sadece kendime itiraf edebiliyorum gerçekleri. Bazılarını görmek istemiyorum. gözlerimi kapatıyorum bir çocuk gibi görmeyince olmaz onlar da sanıyorum. Ben görmüyorum ya kötülüklerin hiç biri yok artık dünyada. Hani kapattım ya gözlerimi, döndüm ya sırtımı işte şimdi hiçbir şey zarar veremez bana.
Ah heyhat!! Ne bıçaklar ne yaralar var sırtımda. Acaba olmadı onlar desem gerçekten geçer mi hepsi. Acaba iyi şeyler söylesem sadece kendime. Acaba sadece hayal etsem bi dünya gözlerimi açınca görür müyüm onu?

Sadece söylesem gerçek olur mu tüm dileklerim?
Gerçek olmayacağını bilse de haykırıyor kalbim durmadan "istiyorum" diye. Ne yazık artık sözlerini bilinçli söylüyor. Önceleri hiçbir sarhoşluk itiraf ettiremezken şimdi her saniye yüzüme vuruyor hislerini. "Sus" diyorum kalbim "Sus konuşma". Durmuyor ve haykırıyor. Kaldıramıyorum. "Hadi beni geçtim duyacaklar sus" diyorum. "Onlar atış sanırlar haykırmalarımı, aldırma" diyor. Sonra biri yanıma kadar geliyor. Kalbim haykırıyor. o atıyor sanıyor....

Gece bir sis gibi çöküyor. Bir nefes getiriyor, yaşatıyor. Bir yalnızlık getiriyor, öldürüyor. Çizginin neresindeyim bilmiyorum. düşünüyorum, çabalıyorum ama iki yandan birine geçemiyorum. Tam üzerinde duruyorum o incecik çizginin. ölümle yaşamı, seninle sensizliği ayıran o çizginin. Kıldan ince, işte şimdi kopacak ve ben düşeceğim bir tarafa. Kanayacak her yerim yine. Ama hayır dolanmış her yerime. Kopmuyor, bırakmıyor beni de.

Neye yarar ki yazmak diyor şimdi de kalbim. Neye yarar konuşmak. Uyuyamayacağımı bile bile yatağa gitmek, göremeyeceğimi bile bile boşluğa bakmak, gelmeyeceğini bile bile çağırmak. Neye yaradı ki isteklerim, dileklerim, dualarım. Elimde kalan kocaman çaresizlik. ve beynime inat haykıran kalbim. Ah kalbim sus artık duyacaklar. Onlar duymasa da ben duyacağım. Kalbim sus, atma. Bak sessizce uyuyan gözyaşlarım duyacak...

0 yorum: