21 Nisan 2008 Pazartesi

İstabul'da Bir Haftasonu

Çok uzun zaman olmuştu İstanbul'a gitmeyeli. Ne kadar uzak kalırsa o kadar az biliyor özlediğini sanırım insan. Ben bunu bir kez daha anladım en azından.

Çocukluğumun geçtiği sokaklar bana yıllar öncesinin kokusunu taşıdılar mesela. Boğaz yine aynı şekilde gülümsedi bana. Ben yine İstanbul'un şarkısını duyarak merhaba dedim güne.

Ve sanırım hayatımdaki unutamayacağım güzel günlerden birini yaşadım. Benim için insanlar işlerini, güçlerini bıraktılar, sabahın bir saati kahvaltımı paylaştılar. Bunun nasıl bir his olduğunu anlatmak zor.

Bu satırları yazarken çok düşündüm nasıl anlatabilirim diye. Ama tarifsiz işte. Kelimeler fakir kalıyorlar. Bu kadar mı az şey biliyorum diye düşünüyorum hatta şu an. Çok şey hissediyorum ama.

Burada tek tek isimlerini saymak isterdim. Hatta bakın bunlar benim için önemli insanlar diye her önüme gelene söylemek. Ama bunu haykırmayacağım. Çünkü sadece farkında olmak ve hep aklında tutmak daha önemli diye düşünüyorum.

Zaten sorun orda başlamıyor mu? Benim için önemlisin diye bas bas bağıran insanlar çekip gitmiyor mu ilk önce. Bu yüzden ben söylemiyorum bunu. Sadece şunu bilin istiyorum, siz pazar günü benim yanımda olan arkadaşlarım, benim için çok önemlisiniz. Ve her zaman sadece bir telefon yeterli herşey için...

0 yorum: